Merhabalar, ben Turan. Yirmi dokuz yaşında bekar biriyim. Üniversite bittikten sonra İzmir’de iş bulunca, oraya yerleştim ve bende artık İzmirli oldum desem yeridir. Havasına, suyuna o kadar alıştım ki artık başka yerler bana gelmezdi. Evimi, arabamı almıştım ama hala kendime uygun bir eş bulamamıştım. Bende bir aile kurmak istiyordum ama sadece iki üç günlük ilişkilerim dışında hiç uzun vadeli bir ilişkim olmadı. Zaten bu iki günlük dediğim hatunlarla da bar tarzı yerlerde tanışıyor, bir güzelce sikiyor ondan sonra bırakıyordum. Ama akranlarım çoktan evlenmişti ve artık benimde evlenmem gerekiyordu…
İş yerimde dördüncü senemi doldurmuştum. Şirketteki herkesi tanıyordum, onarda beni biliyordu ve güzel dostluklarım vardı. Ama son zamanlarda bizim müdürün sekreteri Tuğba çok ilgimi çekmeye başlamıştı. Aslında bana uzun zamandır yakın davranıyordu ama ben ona hiç o gözle bakmamıştım. Belki o zamanlar öyle uzun vadeli bir ilişki düşünmediğimden, belki de Tuğba’in çok güzel olmayışındandır. Tuğba çirkin biri de değildi, esmer, kahverengi gözlü, kahverengi saçlı, 1.75 boylarında, 65 kilolarında bir hatundu…
Günlerden yanlışım yoksa Salı olması lazım, o gün öğlen arası ceketimi aldıktan sonra şirketten çıktıktan sonra sigaramı yakacaktım ve o sırada yanıma Tuğba geldi. ‘Çakmağını verir misin?’ dedikten sonra sigarasını yaktım. Tuğba ‘Nasılsın’ dedikten sonra ‘İyiyim teşekkürler’ dedikten sonra Tuğba’in gözlerinin içine baktığımda birden etkilendim. Sanki gözleriyle bile ‘Seni seviyorum’ diyordu. ‘Sen nasılsın Tuğba’ dedim. ‘İyiyim bende, yemeğe gideceğim şimdi’ diyerek cevap verdi. Bende ‘Eğer birine söz vermediysen, sana yemek ısmarlayayım’ dedim. Tuğba teklifimi duyunca yüzündeki şaşkınlığı görebiliyordum, çünkü hiç beklemiyordu. ‘Neden olmasın’ diye cevap verdikten sonra arabama bindik ve sohbet ederek, özel günlerde gittiğim restorana geldik. Sohbet ederek yemeğe devam ettim ve onu iyice yakından tanıdım. Konuşması, kullandığı kelimeler, oturuşu, kalkışı gerçekten her yönü ile beni o yemekte etkilemeyi başarmıştı. Üstelik bir çok ortak yönümüz vardı ve bu çok hoşuma gitmişti. Yemeklerimizi yedikten sonra tekrar iş yerine döndük. İşimi yapıyordum ama hep aklımın bir köşesinde Tuğba vardı. ‘Acaba akşam yemeğe çıkarsam, çok mu hızlı olur? Ne yapmam gerek?’ gibi deli sorular ile akşamı ettim…
Akşam işten çıkarken Tuğba yanıma geldi ve ‘Öğle sen ısmarladın, akşamda ben sana kendi ellerimle yemek yapmak istiyorum. Müsait misin?’ dedikten sonra çok sevindim ve hemen teklifini kabul ettim. İlk defa bir kadının yanında heyecanlanıyordum ve bu beni çok mutlu ediyordu. Beraber evine gittik ve ben salonda takılırken Tuğba yemekleri yapmaya başladı. İçeride canım sıkılınca mutfağa yanına gittim ve ‘Bende yardım edeyim’ dedikten bende masayı hazırlamaya başladım. Yemekler olduktan sonra karşılıklı oturduk ve sohbet ederek yemeklerimizi yedik. Espriler, iltifatlar resmen havada uçuşuyordu ve ikimizde çok iyi vakit geçiriyorduk. Yemeklerimizi yedikten sonra sıra masayı kaldırmaya geldi. Tuğba ‘Sen otur yorulma, ben kaldırırım’ derken ben yardımcı olmak için diretiyordum.
O sırada ikimizde aynı tabağa elimizi atınca ellerimiz birbirine değdi ve göz göze geldik. Aramızda üç dört parmak boşluk anca vardı. Nefesini hissettikçe daha fazla dayanamadım ve dudaklarına yapıştım. Tuğba hemen karşılık verdi ve o da deli gibi öpmeye başladı. Tuğba’i öperken üzerindeki siyah kazağı yavaş yavaş yukarı sıyırdım ve kazağını çıkardım. Altında siyah bir sütyen vardı. Tuğba’de benim üzerimdeki gömleği çıkardı ve elimden tutarak yatak odasına götürdü. Altındaki pantolonu çıkartırken bende boxerla birlikte pantolonu bir köşeye attım. Tuğba siyah iç çamaşırları ile beni yatağın üzerine uzanmış bir şekilde bekliyordu ve yavaş yavaş yanına geldim. Bacaklarını ayırdıktan sonra sikimi, Tuğba’in siyah külotunun üzerinden sürtmeye ve dudaklarından öpmeye başladım. Amına yarağımı sürttükçe sikim sertleşti ve Tuğba’de ‘OHH!’ demeye başladı. Daha fazla dayanamayarak altındaki külotu sıyırdım ve damarlı yarağımı içine soktum. Tuğba köküne kadar içine alınca ‘AHH’ diye bağırdı ve ben hızlandıkça sikime alıştı. Çok geçmeden Tuğba derin bir ‘OHH!’ çekti ve bende döllerimi içine akıttım…